Parrhesia sözcüğü Yunan edebiyatında ilk kez M.Ö. V. yüzyılın başında ortaya çıkmıştır.
Parrhesia İngilizce’ye genellikle “free speech” (özgür konuşma) şeklinde çevrilmektedir.
Parrhesia sözcüğünün fiil biçimi parrhesiazesthai sözcüğüyle ifade edilir ve
“hakikati söylemek” anlamına gelir. Parrhesiastes ise
parrhesia kullanan, yani hakikati söyleyen kişiyi tarif eder.
Peki, parrhesiastes doğru olduğunu düşündüğü şeyi mi söyler yoksa gerçekten doğru olan şeyi mi? Foucault’ya göre
parrhesiastes doğru olan şeyi söyler; zira o şeyin doğru olduğunu bilir ve o şeyin doğru olduğunu bilmesi, o şeyin gerçekten doğru olmasından kaynaklanır.
Parrhesiastes sadece dürüst olmakla ve düşüncesinin ne olduğunu söylemekle kalmaz; aynı zamanda onun düşüncesi hakikattir.
Yunan parrhesia düşüncesinde hakikatin elde edilmesi konusunda herhangi bir sorun yoktur; zira hakikatin elde edilmesi, birtakım ahlaki niteliklere sahip olunması yoluyla garanti altına alınmış olur. “Parrhesia oyunu” parrhesiastes’in birinci olarak hakikati bilmek, ikinci olarak da böylesi bir hakikati başkalarına aktarmak için gereken ahlaki niteliklere sahip bir insan olduğunu varsayar.
Eğer parrhesiastes’in dürüstlüğü konusunda herhangi bir “ispat” varsa, bu cesaretten başkası olamaz. Bir konuşmacının tehlikeli –çoğunluğun inandıklarından farklı- bir şey söylemesi, o kişinin
parrhesiastes olduğunun güçlü bir işaretidir. Yunan düşüncesinde bir insan ancak hakikati söylemenin risk ya da tehlike arz ettiği durumlarda
parrhesia kullanıyor sayılır ve parrhesiastes olarak kabul görmeyi hak eder.
Parrhesiastes risk alan bir insandır. O halde parrhesia tehlike karşısında cesaretle ilintilidir ve belli bir tehlikeye rağmen hakikati söyleme cesaretine sahip olunmasını talep eder. Ayrıca
parrhesia’da hakikati söylemek bir ödev olarak görülür.
Sonuç itibarıyla Parrhesia’da konuşmacı özgürlüğünü kullanır ve kandırma yerine dürüstlüğü, sahtelik ya da sessizlik yerine hakikati, hayat ve emniyet yerine ölümü, yaltaklanma yerine eleştiriyi, kendi çıkarını koruma ve ahlaki kayıtsızlık yerine ahlaki ödevi tercih eder. Genel bir bakışla M.Ö. V. yüzyıl ile M.S. V. yüzyıl arasındaki Yunan metinlerinin büyük bir kısmında
parrhesia sözcüğünün anlamı budur.
FOUCAULT, Michel; Doğruyu Söylemek, Ayrıntı Yayınları, İstanbul, 2012.